« Home | The World Is Flat: A Brief History of the Twenty-F... » | Orhangazi'de lezzetler » | Savaş ve Barış » | Masumiyet Müzesi » | Empati » | FEDAİLERİN KALESİ ALAMUT » | Semerkant » | Çavdar Tarlasında Çocuklar » | Küçük Tatlar » | Hayatın Kaynağı »

SUSKUNLAR

İhsan Oktay Anar'ın hikayelerini okumak hep keyiflidir. Tatilde okunacak kitabımı seçerken kafamda en ufak soru işareti yoktu. Yanılmamışım. Keyifle okunan, sürükleyici bir hikaye daha çıkarmış yazar. Hikayenin kurgusu sürükleyici. Hem ne olacağını merak ediyorsunuz, hem de biliyorsunuz, çünkü olaylar çok bilinen tarihi olayların tıpkı basımı. Bir çeşit tarihi tekkerrür. Ama çok iyi yoğurulmuş.

Kitaba bu kadar övgüden sonra biraz da yazara değinelim. Bu kadar güzel kitaplar yazıp da dünya çapında tanınan bir yazar olmamak nasıl mükün olur (yoksa ünlü de benim mi haberim yok? oldukça olası). Aşağıdaki alıntıyı dünya üzerindeki herhangi bir dile adam gibi çevirebilecek birileri çıktığında yazarımızı kimse tutamaz:

Derken mehterbaşı bağırdı:

"Yallah!"

Bu emirle büyük bir gürültü kopunca, ürküp ağaçtaki yuvalarından kaçan kuşların kanat sesleri duyuldu. Semâî muhteşemdi. Hızır Paşa'nın zurnazenleri zurnalarını zırıl zırıl zırıldatırlarken zırıltı zirveye varıp hitâm bulunca, ortamda sanki tâmmât başlıyor, tâk tâk tâmmeleri ile köszenler tokmakları vurup tumturâk ile kösleri tokur tokur tokurdatıyorlar, tokmaklarını sanki kâfirin beynine indirmek için tâ yukarı kaldırıp köslere acımasızca darp ederlerken, dudakları hınçla yukarı büzülüyor; çevgânîler ise çın çın çıngırakları çınçılan misâli çıngır çıngır çıngırdata çıngırdata sallarlarken, davulzenler tokmaklarını güm güm indire indire davulları gümgüme ile gümbür gümbür gümbürdetiyorlardı; bu arada boruzenler de ..."

Kitap. Suskunlar. İhsan Oktay Anar. 269 sayfa.