Seyir Defteri

Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim, uzun zamandır aslında bir roman olan ama felsefe kitabı gibi düşündüren bi şeye rastlamamıştım. Pek bi güzel kitap imiş. Yazıldıktan nerdeyse bir asır sonra okusak da.

Kitap birkaç insanın gözünden olayları yansıtıyor. Baş kahramanımız bir mimar. Katıksız bir egoist (kitabı okurken seviyorsunuz ama). Mimarımızın hayatına olumlu olumsuz giren ve bir şekilde insan ruhunun iyi/kötü yanlarını uç noktada resmeden karakterler var. Her bölümde olaylar bir kahraman odak noktasına konularak anlatılıyor.

Bencillik gerçekten çok mu kötü diye düşündürüyor gerçekten. Ayrıntılara girip keyif kaçırmayayım. Kitabın sonlarına doğru bu insani kalıplarla siyasi düşünceleri eşleştirip, eleştirmesi (kollektivizme giydirmeler - kitabın yazıldığı zamana bakıldığında tam da kapitalist, sosyalist tartışmalarının ABD'de zirve yaptığı yıllar) olmasaymış, kelimelere dökmeyip okuyucuya ilişkilendirme fırsatı verseymiş dadından yinmez olur imiş. Ama olmamış. Yine de çok güzel. Mutlaka okunmalı.