Seyir Defteri

En son 20 Temmuz'da yazmışım bir şeyler. Nerdeyse üç ay olmuş. Bu arada hiç mi bir şey yapmadım. Ara sıra sinemalara baktım, yaz dönemi son derece kesattı. Tatile gittik ama benim için yeni bir tek Bozburun (Marmaris köyü, Ortaçgil mekanı) vardı ki pek hazzetmedim. Kitap derseniz anca bitti bu bilim-kurgu efsanesi.

Filmi izlemiş olanlar varsa hemen söyleyeyim, hatırladığım kadarıyla kitap filmden daha iyi :) Zaten her zaman öyledir demeyin. Bu sefer durum farklı çünkü film kitabın sinemaya uyarlanmış hali değil. Arthur Clarke ile Stanley Kubrick amcalar paralel/beraber yapmışlar bu eserleri. Hatta kitap filmden bir kaç ay sonra çıkmış. Arada da ciddi farklar var. Ama önemli olan Kubrick'in Clarke'tan istediği dillere destan bir bilim-kurgu filmi senaryosu talebinin tam anlamıyla gerçeklendiği. Hem filmde hem de romanda. Ama bugün konumuz roman.

Ben 2001'i daha önce okumuştum. İnanılmaz bir kitap. Penguen Kitapevi'nde tatil için bilim-kurgu/fantazi türü bişeyler ararken satıcı eleman "Ağabey bak bu kitap indirimde, Dune fantazi için neyse, bu kitap da bilim-kurgu için odur" diyerek kitabı övdü. Ben de meraklandım açıkcası. 2001'i okumuştum ama devam kitapları olduğundan bile haberim yoktu.

Kitabın ayrıntılarına girmeyeceğim çok uzun olur. Dört hikaye var. Tahmin edebileceğiniz gibi üçüncü binyılda geçiyor. Hepsi birbiriyle alakalı. 2001 ile olaylar başlıyor. Dünya dışı zekalara yönelik yapılabilecek en harika kurgu olduğuna yürekten inanıyorum. 2010'da ise macera devam ediyor. Hikaye yine sürükleyici ve çok güzel bir sonu var. Maalesef, 2061 ve 3001 için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Keşke 2010 ayrı olarak satılıyor olsa. O zaman ilk iki kitabı alın okuyun derim. 2001'i okumamış biri bilim-kurgu severim diye dolaşamıyacağına göre bence alınmaya değer bir kitap.